Beklenen gün gelip çatmış, bizim yolumuz İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kasımpaşa Sosyal Tesisleri’ne düşmüştü. Atladık abralara vardık mekâna :) Gitmeyenler için kısaca anlatayım: Mekân, Haliç’e sıfır, eskiden kafeteryaları da olan şimdi ise sadece lokanta hizmeti veren, Haliç Tersanesinin hemen yanında kurulmuş bir yer. Tesisin Kasımpaşa’da olması sebebiyle kafeteryalarının kapatıldığını öğreniveriyorum. Hoş olmayan durumlar söz konusu oluyormuş kafeteryalarda. (halkım, sen başkasııın :)) Bu kısa kayıt dışı bilgiden sonra gelelim yemeklere, hizmete ve ortama.
Menü et ağırlıklı olup, aralara da birkaç tane balık serpiştirilmiş. Vejetaryenlere de zeytinyağlı tabağı yapılıyor, gayette güzel :) Şefin hizmeti bizlere sonsuz, eee nede olsa prestijli bir ekibiz :) Yemeklerimiz söyledikten sonra dostlarla muhabbetimiz deruni boyuta ulaşıyor. Ara ara patlayan flaşlarla da bu sahneleri ölümsüzleştiriyoruz. Veee yemekler geliyor…
Gelen yemekler arasında neler var neler. Deniz levreğinden, karışık ızgaralara kadar, salatalar da cabası. Genelde sosyal tesislerde hep balık yemeyi tercih ediyorum. Bugün bu geleneğimi bozup karışık ızgara yemek istedim, pişman da oldum doğrusu. Sosyal tesisler balığı güzel yapıyordu; ama aynı durum ızgaralar için söz konusu değilmiş. Bu seferlikte böyle olsun diyerek yemeklerimizi yemeye başlıyoruz. Yemek sonrası meyvelerimizde gelince bizimkilerin değmeyin keyiflerine.
Gece Haliç’ten manzarada oldukça hoş oluyormuş. Yavuz Selim Cami’nin avlusundan Haliç’i izlemeye gelenler Haliç’in eşsiz manzarasına tanık olurken, Kasımpaşa’dan da Yavuz Selim’in eteklerini, sahili izleme fırsatını yakalıyor. Belki de durup bakınca bir şeylerin farkına daha iyi varabilmişimdir. Anlamak eylemi durmaktan geldiği için, Kasımpaşa’dan karşılara oturduğumuz yerden bakmak belki de bu akşam daha anlamlı oldu.
Vee yemekler sonrası klasiğimiz çay ile yemeğimizi sonlandırıyoruz. Balık söyleyip de doymayan arkadaşımız da olmuş :) Ne diyelim: “Kendin ettin, kendin buldun.” Kasımpaşa Sosyal Tesislerine yolunuz düşerse bir uğrayın, hani öyle çok da gidilip görülesi bir yer değil. Önünden geçerken de içeri girmezseniz de olmaz yani.
O akşam yediklerimiz bahane idi; ama oluşan samimiyet ortamı şahane ve tarifsizdi.
O zaman bana müsaadeyim yazımı sonlandırıyorum. Yedik içtik Allah arttırsın, sofrayı kuran kaldırsın :)
Göz hakkı ee n'olucak şimdi ;)
YanıtlaSilGöz gördü işte hakkını aldı :) Midenin hakkını veririz bir ara :)
YanıtlaSil