Laleler, laleler, laleler…
İstanbul nisan ayı boyunca lalelerini sergiliyor. Parklara, refüjlere, meydanlara dikilen laleler İstanbul halkının göz zevkini ulvi noktalara taşıyor :) Mademki laleler sarmış dört bir yanını İstanbul’un, bizde gidip bu laleleri yakından görelim istedik. Rotamız Emirgan Korusu, ileri!
Lale zamanı denilince İstanbul’da akla ilk gelen yerlerden biri de Emirgan Korusu’dur. Bilmeyenler için Emirgan Korusunu kısaca tarif edeyim. Beşiktaş’tan sahil boyunca devam ediyoruz. Bebek, Aşiyan ve Rumeli Hisarını geçtikten sonra Sabancı Köşkü’nün yanında Koru’nun sınırları başlıyor.
Emirgan Korusu nevi şahsına münhasır bir yer. Korunun içinde Sarı ve Beyaz Köşk bulunmakta. Bu köşklerde hem yemek yerken hem de çay, kahve faslı yapabiliyorsunuz. Koru’nun içinde kuğuların ve ördeklerin yüzdüğü, güneşlendiği :) doğal, biraz da yapay olan bir havuz mevcut. Etrafında dikilmiş rengârenk laleler. Koru’da aynı zamanda piknik alanları da mevcut. Piknik masaları her bir yanı parsellemiş adeta :) Yalnız piknik için mangal yapımı yasak ;) Emirgan Korusu kısaca böyle bir yer. Gelelim lalelere.
Bu seneki lalelerin çok da iyi olduğunu düşünmüyorum. Sanki İstanbul Büyükşehir Belediyesi lalelerde ekonomik olarak bir kota uygulamış gibi. Laleler hem az, hem de güzel değil. Laleler, rengârenk dizilmiş boyalı çiçekler gibi duruyor. Belki de benim gördüklerim öyledir. Klasik lalelerin daha güzel olduğunu düşünüyorum. Bir de adını bilmediğim bir çiçek türü vardı, o da oldukça güzeldi doğrusu (muhtemelen sarı laleydi). İstanbul’un klasikleşen lalelerini bu yılda görme fırsatını yakalamış oldum. Dünya’ya kaliteli laleyi yayan bir kentin bu seneki lalelerinde kaliteyi aramak oldukça güç.
Bu yıl altıncısı düzenlenen Uluslararası Lale Festivali için yetiştirilen laleleri görmek istiyorsanız Nisan ayı içerisinde korulara gidin derim. Fotoğraf makinenizi götürmeyi unutmayın haa! Belki de siz, güzel bir laleyi kadrajınıza sığdırırsınız.
Sana laleler aldım Emirgan Korusu’ndan…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder