Birçoğunuz fotoğraf bakıp yazıyı
tıkladınız eminim hatta bu fotoğrafın Saruman’ın Kulesi olduğunu da
düşünenleriniz vardır ama orası değil. Burası Riyadlıların (Uzaylılar gibi
oldu) Kulesi Kingdom Tower, mahallî dille Memeleke. 100 katlı bir bina
burası. En üst katına çıktığınızda muhteşem bir Riyad Manzarası ile
karşılaşırsınız.
Şaka şaka ne muhteşemi bildiğiniz çöl işte. Gözünüzün
alabildiğine 2-3 katlı binalardan oluşan King Fahad Caddesi hariç bir şehir
Riyad. Kimileri için ekmek kapısı, çile kapısı kimileri için ise Gurbet Kuşları
gibi yaşanan bir yer. Kolay değil 2,5 yılımızı bıraktık orada acısıyla
tatlısıyla, kum fırtınalarıyla.
Suudi Arabistan’ın başkenti olduğunu
biliyorsunuzdur da ben yine de söylemeden geçmeyeyim. Ülkenin tam ortasında bir
şehir. Arabistan’ın farklı yüzü, kutsal değil yani, öyle kapitalist bir şehir
işte. Şehirdeki yabancıların sayısı Suudluların sayısından daha fazla olabilir.
Pakistanlısından, Hintlisine, Bangladeşlisinden Amerikalısına yani kısacası
para için herkes orada hayatını idame ettiriyor. Petrolde olunca bir yaşam
tarzı sunamasa da iyi maaşlar ile çalışıyor insanlar, para çok tabi.
Şehirde güzel bir Ulusal müze var, gayet
güzel ve gezilebilir. Onun haricinde yapay göletlerden oluşan adına vadi
dedikleri yerler var. Vadi Hanifa mesela. Ayrıca bir AVM cenneti desek
abartmamış oluruz sanırım. Tüm ithal malları bu avmlerdeki marketlerin içinde
bulabilirsiniz, öyle az filan da değil reyon reyon hemde. Bu marketler arasında
favorimiz LULU olmuştur hep. Bir Hindistan marketi olan Lulu içinde gezerken
sizi o çöl havasından koparıp alır.
Yapılacak etkinlikler arasında çölde
pikniğe gitmek üst sıraları zorlar. Çölde piknik mi olur dediğinizi biliyorum
fakat ben de ilk başlarda o tepkiyi vermiştim sonra yapılacak çok da bir şey
olmayınca zamanla çölde piknik harika bir eğlence haline geliyor. ATV’lere
binip çölde safari de cabası. Ah o bitmeyen kum fırtınaları ne uçak iner, ne
kalkar, yağmur yağar evet evet az da olsa yağar, alt yapı olmayınca koskoca
otobanı su basar, neler neler. Yağmur olmayınca adamlar da ona göre de bir
kanalizasyon sistemi kurmamış otobanlara. Haksız da sayılmazlar bu konuda.
Ne yenir derseniz tabi ki Kepse milli yemeğidir
Riyad’ın. Ya tavuklu ya da kuzu eti ile yapılanı makbuldür, zaten başkası da
yoktur. Kuzu çevirmeleri bizim tavuk döner kadar yaygındır. Ayrıca Brost
denilen bir yemekleri de vardır yaygın olan, tavuğun kızartılmış hali Kentucky
versiyonu bir nevi. Bizim esnaf lokantası diye tabir edilen lokantalardaki
sabah kahvaltıları çok güzeldir dostlarla yenen.
Olurda bir gün kazayla yolunuz Riyad’a
düşerse Allah kolaylık versin. Şöyle iyi iki yönü vardır ki birincisi herkes
İngilizce konuşur bir diğeri de güzel dostlarınız olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder