Hepimiz yıllardır anlatılagelen Cervantes’in Don Kişot romanında kahramanımızın yaveri Sanço Panza ile birlikte Yel Değirmenlerini dev zannederek saldırdığını duyagelmişizdir.
Yahu bu Don Kişot deli midir divane midir
ki saldırır bu yel değirmenlerine? Neyse o tarafa takılıp romanın özünü
kaçırmayalım. Spoiler vermemek adına okumanın gerekliliğine inandığımdan
romanın hikâyesinden çok kendi anladığım mesajı anlatma derdindeyim. Yazar ne
anlatmak istedi onu bilemem ama biz bir kitaptan ne alırız ona vakıfım.
Don Kişot ve yaveri Sanço Panza gerçek bir
serüvenin, gerçek olayların -kimi zaman sahte- hayalperest seyyahları
olarak karşımıza çıkar. Bir arayışı, sevgiliyi bulmaktan öte kendini bulma
çabasını bazen ironik bazen de eğlenceli olarak okuyucuya yansıtmış Cervantes. Kendini
tamamlamak ve biricik Sevgilisi -ki hayaller dünyasında- Dulcinea del Toboso’ya
kendini ispatlamak için çıkılan bu serüvende kurnaz, zengin olmayı arzulayan
bir köylü olan Sanço Don Kişot’a eşlik edecektir. Aslında hakikatin aramakla bulunmanın
ötesinde yaşanarak ve tecrübe edilerek anlaşılabileceğini de bize gösteren bir
romandır Don Kişot. Yaşanılan tüm olumsuzlukları göz ardı edip, hedefe ulaşmada
kendisinden çok daha fazlasını vermeye hazır bir hayalperest kahramanın, akıllı
ve bir o kadar pragmatist yaveri ile yaşadıklarından birçok dersler çıkarılabilir:
-
Allah’ın inayetine dikkat et. Hiçbir felaket
yoktur ki insana çıkacak bir kapı bırakmamış olsun.
Her ne durumda olursanız olun her zaman bir ümit olacağını
Cervantes kahramanının cümlelerinden okura sesleniyor. Her şeyi kaybettiğinde bile
yeniden başlamak için hiçbir sebep olmadığının ve her zaman bir yol olduğunun
da haberciliğini yapıyor Don Kişot. Yolculuk boyunca yaveri Sanço’nun zaman
zaman hayalini kurduğu adaya ulaşama karamsarlığına düşüp, “keşke evimde
karımın ve çocuklarımın yanında kalsaydım, ne işim var benim burada” diye
mırıldanması ve yaşadıkları hüzünlü tecrübelerden sonra (yedikleri dayaklar,
kendileri ile dalga geçilmesi, soyulmaları vs.) Don Kişot’un yaverini şu
şekilde motive etmesi birazda kaderci anlayışın hakim olduğunu/olması gerektiğini
vurguluyor.
-
Dinle beni biraz sevgili Sanço dostum. Bu yeryüzünde
hiçbir şey olmaz ki Allah onu evvelden bilmemiş ve istememiş olsun. Allah senin
bu adaya vali olmanı takdir etmişse, efendin prensesi alsa da almasa da yine
olursun. Fakat bu ada başka birinin alnına yazılmışsa ne söylesek boş. Bununla
beraber sen yine korkma dostum. Yaradan, bunca âlemleri içinde sana da bir ada
bulur elbette.
Sanço’nun hayallerindeki adaya kavuşması ve vali olmasındaki
süreçte ise yaşadıkları onu canından bezdirmeye yetiyor (neler olduğunu
öğrenmek için kitabı okursunuz bi zahmet). Aslında beklentilerin çok
büyütülmemesi gerektiğini ve gerçeklerin hayaller kadar hoş olmadığını Sanço
vali olduğunda anlayıp bir an evvel köyüne ailesinin yanına dönüp, yine bildiği
işi çiftçiliği yapmak istiyor. Belki de bu mesaj bir kişinin bir işi
yapabilmesi için hem mizacının hem de tecrübesinin, eğilimlerinin o yönde
olması gerektiğini ifade ediyordur, kim bilir belki de hiç ilgisi yoktur.
Don Kişot yani gerçek adıyla Senyör
Kesada hayaline kavuşmak için elinde avucunda ne varsa her şeyini satarak bu
serüvenine ve serüvenine başlamadan önce satın aldığı kitaplara yatırmış. Aslında
insanın yaşarken sadece yeteceğinden fazlasına ihtiyaç olmadığını, tüm malını
paylaştırması ve ötesine götürülecek hiçbir şeyin olmayacağını da özellikle
kitabın sonunda Cervantes titizlikle okuyucuya aktarmış.
Don Kişot
hayretle:
— Eşeğinden bahsediyor, dedi, çok acayip şey! Ben hiçbir
ölünün mezara bir dünya malı götürdüğünü işitmedim; eşeği bile olsa...
—
Zannımca önemli bir hususa da değinmek istiyorum şöyle ki: Don
Kişot’un onun iyiliğini düşünen ve onu bu hayalperest serüveninden çekip alan
ve aklını başına devşirmesine sebep olan arkadaşları da hikâyenin kilidini
oluşturmaktadır. Birisini karşılıksız sevmek sanırım bu olsa gerek tıpkı Don
Kişot’un prensesini, Sanço’nun adasını (latife ediyorum) Berber
arkadaşının Don Kişot’u sevmesi gibi. Ya Sizin?
Don Kişot’un kendisinin ve atının
oldukça cılız olmasına karşın yaveri Sanço’nun ve eşeğinin besili olması da
ayrı bir olay. Yazar ne demek istedi acaba? Ee onu da okuyunca siz bulursunuz.
Künye:
Adı: Don
Kişot
Yazar: Miguel
de Cervantes
Baskı Tarihi: 2014
Sayfa Sayısı:304
Format: E-kitap
ISBN: 2789785908418
Kitabın Türü:Dünya Klasikleri, Edebiyat, Roman
Orijinal Adı: El Ingenioso Hidalgo Don Quijote De La Mancha
Dil: Türkçe
Ülke: Türkiye
Yayınevi: Antik
Kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder