Genç Yeşilay’ın Dragon Boat Serüveni

Bu hafta sonu nitelikli vakit geçirebilmek adına Yeşilay ve Genç Yeşilay Ekibi olarak Küçükçekmece Belediyesi'nin düzenlemiş olduğu Dragon Boat Yarışlarına katılmaya niyet ettik. Ekipteki birçok arkadaş ilk defa kürek yarışlarına katılacağından hem heyecanlı hem de merak içinde bir serüven bizleri bekliyordu. Cumartesi günü düştük yollara… Küçükçekmece burası öyle hemen varılmıyor maalesef :) 
Tramvay, metrobüs ve dolmuş derken vardık Galatasaray Kürek Tesislerine. Can yeleklerimizi giydik kanoya benzer bir tekneye atladık. “up” nidaları ile küreklere asıldık :) (up: Kürekleri aynı anda çekmenin formülleştirilmiş halidir) Küçükçekmece gölünün içi tanımlamayan tarafımızca yosun olarak adlandırılan; lakin yosuna pek de benzemeyen bir madde ile kaplanmış. İnanın suyu düşüp ıslanmaktan çok o yeşil maddenin üzerimize yapışmasından daha çok imtina ettik.  Artık kim bu durumla ilgilenecek bilemiyorum ama birileri bu gölü temizleme gayreti içinde olmalı diye düşünüyorum. Bu mesajı da verdikten sonra, küreklerimizi var gücümüzle çekmeye devam ettik. Yaklaşık bir saat süren antrenmandan sonra Yeşilay tişörtlerimizi aldık evimizin yolunu tuttuk.


Yarış Günü…

İşte o an geldi çattı. Bu sefer Küçükçekmece’ye gelirken banliyö trenini kullanalım dedik. Trenin geçtiği yerlere bakarsak: “biz İstanbul’da yaşıyorsak buralar neresi?” sorusunu kendinize sormadan edemezsiniz. Apayrı bir İstanbul var oralarda. Birbiri arasında 20 yıl fark eden iki şehir neredeyse. Neyse ki yolculuğumuzu tamamlayıp yarışların yapılacağı mekâna teşrif ettik. Yeşilay standımızı, çadırımızı kurduk.  Çocuklara dağıtılmak üzere rüzgârgüllerimizi yapıp, balonlarımızı şişirdik. Takım kaptanlarımız yarış programını ve bandanalarımızı getirdi ve artık, her şeyimizle yarışa hazırdık. Havanın kapalı ve rüzgârlı olması sıcaklık açısından bizleri sevindirirken yarış açısından da olumsuz bir durumun oluşmasına sebep teşkil edebilirdi ki öyle de oldu. Yarışlar bir saat tehir edildi. Brezilya’dan Japonya’ya, Amerika’dan Tayvan’a kadar birçok ülke çadırlarındaki yerini almış, Dragon Boat’ta yarışacak diğer kurumsal firmalarda son hazırlıklarını yapıyorlardı. Tehir haberi ile az çok tüm ekipler yarıştan ümidini kesmişti. Mademki tehir oldu yarışlar, karnımızda acıktığından Yeşilay’ın domatesleri, salatalıkları, karpuzları ve peynirleri ile tam bir yaz pikniği yaptık. Çok da eğlenceli çok da güzel oldu :) Bir saat sonra yarışların 15 Temmuz 2012 Pazar gününe ertelendiği haberi anons edilince bize tasımızı tarağımızı toplayıp gitmek düştü. Güzel bir hafta sonunu güzel insanlarla beraber geçirmenin huzuru ile evimizin dönüş yolunu tuttuk. Bakalım haftaya kimler bu yarış içinde olacak. Güzel ve nitelikli bir ortam için Yeşilay ve Genç Yeşilay çalışanlarına ve Gönüllü Dostlarımı çok teşekkür ederim.



 
Bir Eleştiri:

Küçükçekmece Belediyesi böyle bir organizasyon yapıyor; fakat katılımcılara sadece su dağıtmaktan öteye geçemiyor. Yahu insanlar orada saatlerini harcıyor bir kumanya, bir yemek verse kötü mü olur? Bir de o dev hoparlör ile bangır bangır müzikleri çalmasının anlamı nedir? Konuşmakta zorlandık ilk başlarda. Biraz daha dikkat edilmesi gereken hususlar olduğunu belirterek yazıma son veriyorum.


Güzel günler bizi bekler… 

Post a Comment

2 yorum:

  1. Bu kadar insana iaşe dağıtmak kolay ve maliyetsiz bir iş değil...bizde o festivaldeydik

    YanıtlaSil
  2. Muhakkak maliyeti olan bir iş. Böyle etkinliklerde bu tür maliyetlerde göz ardı edilmemeli.

    YanıtlaSil

English French German Spain Italian Dutch Russian Portuguese Japanese Korean Arabic Chinese Simplified

Sitedeki tüm konular kaynak gösterildiği takdirde paylaşılabilir. Blogger tarafından desteklenmektedir.