Bugün biraz gergin başladım güne. Sorumluluklarımın farkındayım ve sorumluluklarımı yerine getirdiğimi düşünüyorum. Nedense insanlar bunun farkına varamıyor veya varmak istemiyor. Egoist bir yaşamın kıyısında olduğumun farkındayım. Yaptığım işin en iyisini yaptığımı düşünüyorum, öyle hissediyorum. Ama içimde beni rahatsız eden ve adını koyamadığım, tanımlamaya çalıştığımda uygun kelimelerin dimağımda olmadığının farkına varıyorum. Huzurlu olmak ile mutlu olmanın ayrı kavramlar olduğunu çok uzun zaman önce keşfetmeme rağmen, bana neyin huzur verdiğini hala bulabilmiş değilim.
Kısa gülücükler ve serzenişler…
Saat öğle vaktinin geçtiğini gösteriyor. Öğle akşam arası bir şey işte! Ve ben çalışma masamda içinde bulunduğum durumu kelimelere dökmeye çalışıyorum. Biraz eksik biraz da bölük pörçük. Kelimelerin kalemime veda edişidir bu yazılanlar. Bugün birilerini aradım…
“Fazla bir şey isteme sadece dur burda”
16 Şubat 2011/ İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder