Yıllardır süre gelen bir durumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Otobüste, metroda belki dolmuşta hatta tramvayda da olması muhtemel bir durum. Gözlerin bir biri ile teması, göz göze temas işte.
Genelde metroyu kullanıyorum, daha doğrusu bu olay genelde metroda başıma geliyor. İstanbul’da, Taksim-Darüşşafaka metrosuna binenler beni daha iyi anlayacaklarıdır. Metro da oturma yerleri metroya paralel olarak tasarlanmış, yani oturduğunuz an kendinizi karşıdaki insanın gözleri içinde buluyorsunuz. Durum böyle olunca kaçamak bakışlar yerine kaçamak kaçışlar başlıyor. Metro bu, nereye bakacaksınız ki! Yerin altından gidiyor, hani manzara filan olsa “ben manzaraya bakıyorum” der işin içinden sıyrılırsınız. Hele ki bu göz göze girmiş insanlar farklı cinslerden olursaaa! O zaman bakın siz olaya:
Bayan: Nereye bakıyorsunuz Siz?
Adam: Hiiiç. Öyle bakıyordum.
Kadın: Hadi canım. Resmen bana bakıyorsunuz. Kendinize gelin beyefendi!
Adam: Nereden de çıkarıyorsunuz size baktığımı baayaaan. Neyinize bakacağım sizin (bal gibi de bakıyor)
Bayan: Bilmem ben orasını, bakıyorsunuz işte. (Çok sessiz bir şekilde, hafif bir iç çekerek, ama son harfe bir vurgu var “Salakkkk” sesi duyulur)
Adam: Kendinize gelin baayaaan. Terbiyesizleşmeyin.
Kadın: Sen kendine bak yaa…
Bu yaşanan olaylara bir örnek. Birazda abartılı belki de. Nedense toplum olarak göz göze gelmeme gibi bir durumumuz var.
Metroya her bindiğimde bu gözleri kaçırmaya sebep olan şeyin ne olduğunu merak ederim. Herkes ama herkes istinasız göz göze geldiği anda gözlerini başka tarafa çevirir. Neden? Bu soruma şöyle bir cevap buldum: Bizler başkalarını muhatap almaktan ve yanlış anlaşılmaktan, birazda çekingenlikten kaynaklanan bir durumdan dolayı gözlerimizi kaçırıyoruz. (Ve bunun adına refleks diyoruz) Aslında sırf bu durum üzerine bile kısa film çekilebilir. (Belki de çekilmiştir)
Sizlerin başına da bu durum muhakkak gelmiştir. Belki de benim soruma sizler daha farklı cevaplar vermişsinizdir veya bu durumu dikkate bile almamışsınızdır.
Bu sefer metroya bindiğimde gözlerimi kaçırmamaya çalışacağım. İnşallah yukarıda anlattığım bir olay başıma gelmez :)) Yoksa haftaya mor bir göz ve patlamış bir dudakla yazarım tespitlerimi. Büyükşehirlerin getirdiği samimiyetsizlik ortamında kabuğumu kırmak istiyorum. Bu konuda başarılı olmayı ümit ediyorum.
Gözlerinizi açın her an Size bakabilirim :))
oyyy çok güzel bi yazıya benziyor..Bi markete gidip gelip okuyacağım ve mutlaka esaslı bir yorum yapacağım :)
YanıtlaSilhhhhh çok eğlenceli..Gözlerimizi kaçırmıyoruz sadece aslında, dikkat ettiyseniz metro da veya otobüste çoğu insanın kulağında kulaklığı müzik dinliyor. Bu aslında göz göze gelmekten, veya yakalanmaktan kaçış değil bence bu "insandan kaçış".
YanıtlaSil