Ne kadar çabuk geçiyor
zaman. Bir bakmışız yılları ardımıza almışız. Akıp giden bu zamanda sermayemizi
nasıl tüketmişiz, tüketiyoruz? Daha iyi olma çabası, en iyi olma, her durumda
birinciliği göğüsleme, farklı olma, düşüncelerimizi başkalarının düşüncelerinde
hep üstün görme, vitrin adamı, kadını olabilme çabamız, her zaman en iyi
yerlere, konumlara, mevkilere ulaşma arzumuz...
Bu ve bunun gibi isteklerimiz o
kadar çok ki saymakla biter mi bilemiyorum. Hep bir reklam peşinde koşuyoruz.
Sosyal medyada paylaştığımız fotoğraflardan, yazılara, arkadaş ortamlarında
kendimizden bahsettiğimiz iltifatlara, her durumda her şeyi ben bilirim diye
öne atılmalarımıza, başkasının sırtına çıkarak yükselme çabalarımıza aldırmadan
bunları masumane tavırlar eşliğinde süsleyerek servis ediyoruz. Doğru ya ne de
olsa iyilik meleği, kurtarıcı, akil bir birey, otorite, ağır abi biziz (başka
kim olabilir ki!). İnsanlık tarihinin en belalı hastalığı sanırım bu
saydıklarım. Öyle yapışmış ki üzerimize bir elbise gibi çıkartıp atamıyoruz bu
hastalığı. Bu narsisizm furyasını elimizi attığımız her şeye bulaştırmışız. İş
yerlerimizden, evlerimize, sokaklarımıza kadar. Düşünün ve sık sık bu soruyu
kendinize sorun: “İnsan ne için yaşar?” Ne
için yaşadığını bilen insanın cevap verebileceği bir sorudur bu aslında. Zaman
akıp geçiyor ve sermaye tükeniyor. Geride bıraktığımız yalnızca hoş bir seda mı
olmalı? Yazdıklarımı okurken bazılarımız: “amaaan
hayat böyle, reklamını yapmazsan bir yerlere gelinmiyor, büyük paralar kazanmıyor,
iyi makamlar elde edilmiyor, hele bir de referansların, torpillerin de olmalı
yoksa iş bulmak da zor. Hayatın gerçeği bunlar senin yazdıklarına oldu mu
şimdi” diyecekler. Bu kişiler belirttiğim hastalığın kronikleşmiş
vakalarıdır ve kendilerini arındırmadıkları sürece bu hastalıkla yaşamları son
bulacaktır maalesef.
Vakıflarımız,
derneklerimiz, hayır hasenat için bir araya gelmiş insanlarında bir vitrine
çıkma furyası başlamış. Ne için? İnanan insanlara yutturulmaya çalışılan
dogmalar ne kadar da artmış.
- Müslüman en iyi olmalı
- Müslüman en iyi yerde çalışmalı
- Müslümanın çok malı olmalı
- Müslümanın her şeyin en iyisini kullanmalı
- …
Şayet böyle düşüncelere
gark olduysanız kendiniz silkelemenin zamanı geldi ve vakit geçip gidiyor.
Dostlar ölüm yaşlılığa yakıştırılıyor ama herkesin ölecek yaşta olduğu
unutuluyor. İş işten geçmeden gerçeğin farkına varalım. Bugün Cumartesi ve biz
gencecik bir arkadaşımızı ebediyete yolladık, oysa yapacak çok şey varken.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder