Bir Blogger’in Topografik Anatomisi


Kimileri blog sever

İnandıklarını, uğraşlarını, dostlarının çalışmalarını istediği şekilde, herhangi bir baskı altında kalmadan, kendine has bir platformda dile getiren, kelimelerle o çalışmalara hayat veren, nevi şahsına münhasır birileri varsa, bilin ki onlar bir bloggerlerdir.

Son zamanlarda hayatın vazgeçilmezleri arasında yerini alan, sosyal medya diye tanımlanan paradigmanın fikir babalarıdır bloggerler. Kimileri bloglarında itiraflarına yer verirken, kimileri kişisel uğraşlarını yansıtır, bazıları da uzmanlık isteyen (temasal) konuları okuyucu ile buluşturur. Bu blog dünyasında, firmalarda kurumsal blogları ile kişisel blogları yalnız bırakmazlar.

“Blog yazıları, bir eylemi farklı bir bakış açısı ile yeniden yorumlayarak okuyucuya sunmanın bir başka yoludur” derdi bir blog yazarı. 

Bir eylemi yeniden yorumlamak acaba nasıl olur? 

Bir eylemi habere dönüştüren, mercekleri üzerine çektiren, internet dili ile hit’ini arttıran etken nedir?

Bu ve bunun gibi sorulara verilebilecek doğruya yakın cevaplar bloggerin yaratıcılığı, olayları süzüşü, pazarlama kabiliyetinin olması ve en önemlisi yazılarında samimiyet duygusunu mutasyona uğratmamış olmasıdır. Samimiyet önemlidir; çükü okuyucu samimi bulduğunu kendisine yakın hisseder, onun seveni ve takipçisi olur. 

Bir bloğu başarılı kılan esas durum nedir?

Az da olsa devamlı olan her şey başarıyı yakalamaktadır. Bir blogger bloğuna yazı girmekte zorlanıyorsa, yazılarını düzensiz zamanlarda giriyorsa, yazılarının (post) arasındaki zaman farklı fazla ise o bloğun başarıya ulaşması için on fırın ekmek yemesi gerekmektedir. Yazı girişleri düzenli olarak yapılmayan bloglar okuyucu tarafından terkedilme tehlikesi ile karşı karşıya kalacaklardır. Eğer Sizin de böyle bir bloğunuz varsa çanlar o zaman Sizin için çalmaktadır bilginize.

Blogların teknik konuları hakkındaki söyleyeceklerim burada tamamlayıp, paradigmamı blogların duygusal; ama gerçekten de duygusal (parasal kavramdan arındırılmış hali) olacak şekilde değiştiriyorum.


Blogumla baş başa bin bir dertle doluyum…

Blog yazmayı Milan Kundera’nın kitabına verdiği isim -Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliği- gibi tanımlıyorum. (Kundera bu kitabında bloglardan bahsetmiyor, aman bir yanlış anlama olmasın) Kelimelerin parmaklarınızdan ayrılışına şahit olurken içinizi tarif edemeyeceğiniz bir hafiflik sarıyor. Duygularınızı bloğunuza aktarırken aynı zamanda ruhunuzu da rahatlatıyorsunuz. (Yapma yahu dediğinizi duyar gibiyim) Kendinize has olanı bloğunuzda yer verdiğinizde bu duyguları hissedebilirsiniz ancak. Dertlerinizi, sevinçlerinizi, hüzünlerinizi… gibi paylaşımlarınızı bloğunuzca avazınız çıktığı kadar yazabilirsiniz. Sizin için tahsis edilmiş, Size özel bir yerdir o mekân, alan, muhit…

Her insanın söyleyeceği bir şeyler muhakkak ki vardır. Kimileri Martin Luther King gibi: “I have a dream...” diyerek insanlara seslenir kimileri Gabriel Garcia Marquez’in: “Dünyanın en cahil insanı olsa da, her insanın bir hayat hikâyesi vardır” söylemi ile ilham alır, kimileri de bloğunda söylenmemiş sözleri, el değmenmiş duru sözleri dile getirir Numan Arıman gibi. Söyleyecek sözleri olanlara buradan sesleniyorum, açın bir blog istediklerinizi dile getirin. Öyle para harcamanıza da gerek yok, blog hizmeti veren birçok ücretsiz sağlayıcı var (blogspot, wordpress ).
 
“Söz uçar yazı kalır” der atalarımız. Twitter’da, Facebook’ta yazdıklarımız o ana hitap eden söz öbekleridir; lakin blog yazılarınız mazide hoş bir soluk olarak kalacaktır. Sizin de söyleyecekleriniz varsa yaşama dair, siz de Gök kubbe ’de hoş bir seda bırakmak istiyorsanız bir bloğunuz olsun.

Sesiniz gür, işiniz bereketli, yazılarınız nitelikli olsun.

“Akıllı kimsenin lisanı kalbindedir. Düşünerek söyler.”




Post a Comment

3 yorum:

  1. Tavsiyene kısa süre önce uydum sanırım Usta :) Yazılarının sık aralıklarla olması dileğiyle,hoşçakal !

    YanıtlaSil
  2. Akıcı bir dilde güzel ve nitelikli yazılmış bu tavsiyelerin bloggerler tarafından göz ardı edilmemesini temenni ederim .Başarılarının daim olmsı dileğimle... Anne Göksal

    YanıtlaSil
  3. Öncelikle yorumlarınız için teşekkürler. Yazıların sık aralıklı olması önemli, belki de benim son zamanlarda yapamadığım bir durum, fakat elimden geldiğince yazmaya çalışıyorum :) Bu yazı ümit ediyorum ki, yeni başlayan, başlamaya niyeti olan bloggerlere faydalı olur.

    YanıtlaSil

English French German Spain Italian Dutch Russian Portuguese Japanese Korean Arabic Chinese Simplified

Sitedeki tüm konular kaynak gösterildiği takdirde paylaşılabilir. Blogger tarafından desteklenmektedir.