Surre Alayı CRR’den Geçti


Dün akşam bir arkadaşımın davetlisi olarak, İstanbul Cemal Reşit Rey Konser Salonunda İstanbul Tarihi Türk Müzik Topluluğunun “Hafız Yahya Soyyiğit” Anısına tertiplediği “Surre Alayı” Konserine gittim. Öncelikle Sevgili arkadaşım Abdurrahman Düzcan’a çok teşekkür ediyorum.

Konserdeki izlenimlerimden önce, Surre Alayı’nın ne olduğuna dair bir kısa bir bilgi vermek isterim.

Sürre; eski bir İslâm geleneği; Peygamber Efendimiz hürmetine Mekke ve Medine halkına hediye gönderme âdeti… Sürre Alayı; Receb ayının 12. günü İstanbul’dan, Kâbe toprağına, Haremeyn’e yani Harem’e geçen bir mübarek kafile… Yanlarında türlü hediyeler ve Kâbe örtüsü,  uğradığı şehirlerden katılan hacı adayları ve hediyelerle zenginleşerek kurban bayramında ulaşır kutsal topraklara… (crrks.org)

İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu, Osmanlılarda ilk olarak 15. yy.da Çelebi Mehmed ile başlayan ve bölgedeki siyasi karışıklıklar ve ayaklanmalar sebebiyle 1920 yılına, Sultan VI. Mehmed dönemine kadar süren bu kutlu yolculuğun seyrini müzikal olarak sanatseverlere Cuma akşamı çok güzel bir şekilde sundu.

Konserin genel yönetmenliğini de hepimizin tanıdığı çok ünlü bir isim Ahmet Özhan üstlenmiş. Topluluk müdürü ise Ömer Tuğrul İnançer.  Topluluk şefini de söylemeden geçmeyelim, İhsan Özer.

Salona girdiğimizde görevli bayan istediğimiz yere oturabilirsiniz deyince, demek ki salon dolmamış dedim kendimce, öyle de oldu. Salonun üçte ikilik kısmı dolmuştu. Herkesçe protokol olarak bilinen yerimi terk ederek, protokolün olması gerektiğini düşündüğüm yere, en arkaya, en üst kısma geçtim. :))  Görüntü muhteşemdi ve ben fotoğraf makinesi getirmemiştim. Gerçi fotoğrafı flaşlı ve flaşsız çekmeyin diye bir uyarı vardı; ama makine olsaydı kaçak göçek çekerdim doğrusu. Sazendeler sahnedeki yerini alırken bir zat-ı muhterem de kısaca Surre Alayı’ndan ve Hafız Yahya Soyyiğit’ten bahsetti. Sonrasında topluluk şefinin sahneye teşrif etmesi ile konser başlamış oldu. Konser iki bölümden müteşekkildi. İlk bölüm rast, hüzzam, uşşak, neva, acemaşiran, segah, pençgah makamlarından ilahilerin seslendirilmesi şeklindeydi. Ayrıca ilahiler söylenirken sinevizyonda Surre Alayı’na ait gravürler ve fotoğraflar sergilendi.

 Surre Alayı
İkinci bölümde yine aynı makamlarda ilahilerin söylenmesi ve sinevizyon gösterisinin haricinde sahnede semazenler görüldü. Bir anda kendimi Konya’da zannettim. Komşum devlet sanatçısı olduğundan sema gösterilerine gitmişliğim vardır. Malum Şeb-i Aruz zamanı da yaklaştığından mıdır nedir sema gösterileri konsere farklı bir renk kattı. 

Konser yaklaşık iki saat sürdü. Cuma günümün akşamını hoş bir şekilde geçirdiğim için mutluydum. Ara sıra böyle etkinliklere katılmakla zihnimin tazelendiğini düşünüyorum ve sıradanlaşmaktan kurtuluyorum. Gelmeyenler hoş bir sedayı kaçırdı doğrusu.  İlerleyen günlerde bakalım yeni konserler neler olacak? Ben yazılarımla burada olacağım :))

Rutin olmamak adına atılan her adım küçük de olsa kutsaldır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

English French German Spain Italian Dutch Russian Portuguese Japanese Korean Arabic Chinese Simplified

Sitedeki tüm konular kaynak gösterildiği takdirde paylaşılabilir. Blogger tarafından desteklenmektedir.